İçeriğe geç
Sepet
0 öğe

News

Önündeki Tek Engel Kendin Olabilirsin!

tarafından Zeynep Ölçer 20 Feb 2025

 


Hayatımızda birçok şeyi neden istediğimiz gibi elde edemediğimizi düşündüğümüzde, genellikle dış etkenleri suçlarız. Şansın bize gülmediğini, çevremizin destekleyici olmadığını veya doğru zamanda doğru yerde olamadığımızı söyleriz. Ancak çoğu zaman gözden kaçırdığımız şey, alışkanlıklarımızın fark etmeden bizi sınırlıyor olabileceğidir.


Birçok insan, standartlarını farkında olmadan çok düşük tutarak yaşamını sürdürür. Bunun nedeni, geçmişte yaşadığı deneyimler ve öğrendiği kalıplardır. Kendini ifade etmeyen, başkalarının isteklerini kendi ihtiyaçlarının önüne koyan ve özgüven eksikliği yaşayan biri, zamanla bu durumu normalleştirir. Bu alışkanlık haline geldiğinde ise, daha fazlasını istemek ona yanlış gibi görünmeye başlar.


Özgüvenin Kibir Gibi Görünmesi


Eğer bir insan kendine güvenmemeye alışmışsa, özgüven sahibi insanlar ona kibirli gibi gelebilir. Çünkü hayatı boyunca sessiz kalmayı, geri planda durmayı ve kendini küçük görmeyi öğrenmiştir. Birisi güçlü ve kararlı bir şekilde konuştuğunda, bunu bir üstünlük kurma çabası olarak algılar. Aslında bu, kendisini düşük standartlara alıştırmış bir insanın, daha iyisini istemeye cesaret edememesinden kaynaklanır.


Kendini Savunmanın Saldırganlık Gibi Görünmesi


Bazı insanlar için sessizlik ve boyun eğmek, hayatta kalma stratejisi haline gelmiştir. Çocukken, fikirlerini savunduğunda susturulan, hayır dediğinde tepki gören bir kişi, zamanla kendisini ifade etmeyi bırakır. Bir noktadan sonra, kendisini savunmak ona agresiflik gibi görünmeye başlar. Kendi sınırlarını belirlemek, kendi hakkını aramak ona yanlışmış gibi gelir. Halbuki kendini ifade etmek saldırganlık değil, sağlıklı bir birey olmanın gereğidir.


Kendini Önceliklendirmenin Bencillik Gibi Görünmesi


Eğer bir insan hayatı boyunca hep başkalarının ihtiyaçlarını kendininkilerden önde tutmaya alışmışsa, kendisini önceliklendirmek ona bencillik gibi gelebilir. Kendi isteklerini ve sınırlarını göz ardı etmeyi öğrenmiş biri, bir gün “Benim de ihtiyaçlarım önemli” dediğinde içten içe suçluluk hisseder. Çünkü o, hep fedakâr olması gerektiğine inanmıştır. Halbuki kendini önceliklendirmek bencil olmak değil, sağlıklı birey olmanın bir gereğidir.


Düşük Standartları Kabullenmek


Bazı insanlar hayatlarında daha fazlasını istememeye alışmışlardır. Daha iyi bir iş, daha sağlıklı bir ilişki, daha huzurlu bir yaşam isteyebileceklerini bilmezler. Çünkü geçmişlerinde hep azına razı olmuşlardır. Yetersiz maaşlarla çalışmayı, değersiz hissettiren insanlarla vakit geçirmeyi, sevgisiz ilişkileri kabul etmeyi normal sayarlar. Daha fazlasını istemek onlara lüks gibi gelir. Halbuki gerçek şu ki, alıştıkları standartlar sadece bir seçimdir ve değiştirilebilir.


Peki, Nasıl Değişebiliriz?

Kendi düşünce kalıplarını fark etmek: Hangi konularda kendini sınırlıyorsun?

Özgüvenli insanları kibirli mi buluyorsun?

Kendini savunan insanları saldırgan mı görüyorsun? Bunları sorgula.

Küçük adımlarla değişimi başlatmak: Önce kendini küçük küçük ifade etmeye çalış. Birine hayır demek, düşünceni açıkça söylemek, kendini ön plana almak için adımlar at.

Kendine şunu hatırlat: Daha fazlasını istemek kötü bir şey değil. Sen de güçlü, özgüvenli, kendini ifade eden biri olabilirsin.

Yeni alışkanlıklar geliştirmek: Daha yüksek standartlar koyarak, kendini sevmeyi ve önceliklendirmeyi öğrenebilirsin.


Sonuç olarak, hayatın bize sundukları ile yetinmek zorunda değiliz. Eğer daha iyisini hak ettiğini fark edersen ve standartlarını yükseltmeye cesaret edersen, hayatın da buna göre şekillenecektir. Alışkanlıklarının sana kurduğu tuzağı fark et ve daha fazlasını istemekten korkma.

Önceki Gönderi
Sonraki Gönderi

Kayıt olduğunuz için teşekkürler!

Bu e-posta kayıtlıd!

Görünümü satın alın

Seçenekleri Gör

Düzenleme Seçeneği
Back In Stock Notification

Seçenekleri Gör

this is just a warning
Giriş
Alışveriş Sepeti
0 öğeler
RuffRuff Apps RuffRuff Apps by Tsun